31 Aralık 2008 Çarşamba

Güle Güle 2008-Hoşgeldin 2009



24 Aralık 2008 Çarşamba

HER EVE LAZIM ....................:)))))))))))


Evi süpürüyor...



Meyve suyu sıkıyor...



bizi korkutuyor...




davul çalıyor...(Günlerden:pazar saat:10.00 komşular çok memnun bu ücretsiz uyandırma servisinden:(((


kek yapıyor...





çok acıkıp kekini afiyetle yiyor...


Bütün bunlardan sonra kitap okurken yorgun düşüp uyuya kalıyor....

Hem de bu işleri ücretsiz yapıyor.............:))))))

19 Aralık 2008 Cuma

MK nın annesi ESRA ya...













Yazmaya üşendim Esra.Bir de yazmak istediğim çok yer var.Hepsini yazmaya kalkarsam başedemeyeceğimi düşündüm.

Örnekler belki sende,bende oluşturduğu etkiyi oluşturmayabilir.Çünkü sen bana göre daha rahatsın.Yazılarını okudukça ve koyduğun resimlerden edindiğim fikrim bu benim senin hakkında.Yani hava soğuk bile olsa dışarıya çıkarabiliyorsun mk. yı ve yemesi için üstü kirlense de yada dökse de salçalı makarna bile verebiliyorsun.Çok beğeniyorum bu davranışlarınıve MK nın şanslı bir çocuk olduğunu düşünüyorum.Yüzmeye gidebiliyor ya da birlikte kütüphanede kitap okuyabiliyorsunuz. Ben Enes de mükemmel yetiştirme çabasıyla çok hatalar yaptım.Emin de ise çok daha farklıyım ve bu kitabı okudukça Enes e ne kadar da haksızlık ettiğimi bir kez daha anladım.Bunun için kitap beni çok etkiledi.

17 Aralık 2008 Çarşamba

HOBBAAA.......

Bayram bitti çok şükür kazasız belasız.Bol bol gezdik,çocuklarda alıştı babalarının evde olmasına ve gezmeye.İlk iş gününde Emin bayağı bocaladı.Sabah uzun uzun evde babasını aradı.Abisi de okula gidince hepten yalnız kaldı."Atta - atta" diye diye sayıkladı.

Konuşma yönünden Emin, Enes e hiç çekmemiş.Enes 17 aylıkken söylediği kelimelerin haddi hesabı yoktu.Emin ise sadece on kelime söyleyebiliyor.Bu aralar yeni bir kelime ekledi."Hobbaaa".Biz düştükçe falan "hobbala" diyorduk.Şimdi kendisi her yerde kullanıyor bu kelimeyi...

Bayram bittikten sonra Cuma günü Enes le Emin i annemlere bıraktık.Eşimle başbaşa bir gün geçirmek istedim şöyle çocuklar olmadan.Çok ta iyi oldu.Tüm annelere tavsiye ederim.Çok iyi geldi.

Uzun süredir kendime kitap almak istiyordum.Eşimle gezerken kitapçıdan bu kitapları aldım.Onun için artık bilgisayar başına pek oturamıyorum.Emin uyanıkken zaten bilgisayar başına oturmak tarih oldu.Kesinlikle rahat yok.Kitap okurken de rahat bırakmıyor.Hemen gelip kitabı kapatıp fırlatıyor.Kucağıma oturup türlü şirinlikler yapıyor.Gülüyorum.Kızamıyorum da.Nasıl buluyor bu türlü şirinlikleri ve de hiç sıkılmıyorsun bütün gün kucağımda benimle koklaşmaya,oynamaya...

Leyla Navaro nun kitabını (gerçekten beni duyuyor musun?); ilk okumaya karar verdim.Çalışırken yuvanın psikoloğu velilere tavsiye etmişti.Ama çocuk olmadığından ben almamıştım.Birden kitapçıda gözüme ilişti.Hemen aldım.Annelere tavsiye ederim.Diğer kitaplardan daha farklı ve bilgileri nasıl uygulayacağımıza dair örnekler var.Çok beğendim.Şu an çocuklara daha farklı davranıyorum ve daha esneğim.Örnekler insanı can evinden vuruyor.


Bunun dışında Enes le (hergün yapamasak ta ) faaliyetlerini tatil boyunca yapmaya çalıştık.Tatilin ardından okula gitmek istemeyeceğini düşünmüştüm ama sabah bir kere "Enes okul vaktin geldi kalkar mısın?" dedim.Anında kalktı.Hemen giyindi.Öğlen de görmeye gittim.Öğretmenine çiçek götürmek istiyordu.Söz vermiştim.Ben alıp getiririm diye.Çok sevindi beni çiçekle görünce.Hemen öğretmenine götürüp verdi.Öğretmen de Enes i böyle beklemediğini olumlu yönde gelişmeler olduğunu söyledi.Yaptığımız faaliyetleri çok beğendiğini de ilave etti.Çok mutlu oldum.Çünkü Enes sınıfın yaramazları içerisinde ilk sıralarda yer alıyordu...:( Ben okuldan ayrılırken Enes in de benle gelmek isteyeceğini düşünmüştüm ama Enes "hoşçakal anne" dediğinde artık okuluna iyice alıştığını ve büyüdüğü düşündüm.Evet artık oğlum büyüdü ve inşallah herşey çok daha iyi olacak.


Annemlerde çocukları bıraktığım gün teyzesi Enes e "sünger bop" dergisi Emin de bu kitabı almış.Çok beğendim.Ama Emin in ilgisini pek çekmedi.Bir de bu aylarda itmeli çekmeli oyuncaklardan hoşlanırlarmış.Onun için de bu oyuncağı aldım.Bununla da pek ilgilenmedi.Emin lego tarzı oyuncaklara daha ilgi duyuyor.



Bu aralar çok fazla oyuncak aldım.Aşırı bir istek var içimde oyuncaklara.Küçükken çok oyuncağım yoktu.Ondan mı bilmiyorum ama neredeyse her hoşuma giden oyuncağı almak istiyorum çocuk gibi...Çok oyuncağım yoktu ama mutluydum.Şimdi ise çocukların çok oyuncakları var istedikleri oluyor ve aşırı bir memnuniyetsizlik ve mutsuzluk sözkonusu.Oyuncaktan çok anne-babayla birlikte vakit geçirmek bence çocukları daha mutlu ediyor.Enes le faaliyet yapmaya başlayalı daha mutlu.Ben bunu gözlemledim.


Emin uyuyorken yemek yaptım ve bu satırları yazabildim.Hem Emin yüzünden hem de kitap okuma hevesimden uzun süre bilgisayar başına oturamayabilirim.

7 Aralık 2008 Pazar

FAALİYET
Enes okulda iyice alıştı boş durmamaya...Bir şeyler yapmaya.Ben de bu dokuz günlük tatilde ne yapacağımızı düşünmeye başladım ve Enes le cumartesi günü Eminönüne kırtasiye malzemeleri almaya gittik.Vapurda martılara simit attı.Enes in keyfine diyecek yoktu.Eminle babası evde ,biz ise alışverişte.Kendisi için alışveriş yapılacağından yürümekten hiç yorulmadı.Alışverişten keyif aldı.Sonuçta aldığımız herşey yapmaktan çok zevk alacağı şeylerdi.Parmak boyası,sulu boya,elişi kağıdı,pullar,grapon kağıdı,karton,sim,oyun hamuru vs.



Şimdi hergün bir faaliyet yapıyoruz ve odasında istediği yere asıyoruz.Çok mutlu oluyor.Emin de bugün biz parmak boyası yaparken yanımıza geldi.Ona izin vermeyince çok bozuldu.Hemen ona da daha önce oynaya oynaya sıkıldıkları için kaldırıp sakladığım legoları çıkardım.Bizim işimiz bitene kadar gelmedi.Yeni alınmış gibi onlarla oynadı.


faaliyet yapmak için hazır bekleyen Enes...

İşini büyük bir dikkatle yapan Enes...

Bunlarda Enes in iki günlük faaliyetleri...


sulu boya çalışması


parmak boyası çalışması


Tüm okuyucularımızın Kurban Bayramı kutlu olsun.