29 Temmuz 2008 Salı

EMİN KARAR VERDİ...Kendi kendini sütten kesti...:(

Emin artık emmiyor.Gece uyku sersemi emer diye düşünüyordum.Ama o da olmadı.Ne yaptıysam emmiyor.Issırıp ,canımı acıtıp bırakıyor.Bu emmeme işinde geçen hafta yakalandığı krup ve hemen ardından yoğun gribin etkisi olduğunu düşünüyorum.Grip nedeniyle burnu hem tıkalı hem de doluydu.Her emme isteğinde ,geniz akıntısı yoluyla burnundakiler ağzına gelip mide bulantısı yaptı.Öğürerek emmeyi reddetti.Şimdi burnu daha açık ama hala midesinin bulanacağını düşünüyor galiba... Doğduğundan beri midesi konusunda hassas bir çocuktu.Doktorların "Her ağladığında emzirin" sözüne inat Emin emmeyi reddederdi.

Ben iki çocuğumu da iki yaşına kadar emzirmeyi düşünüyordum Ama Enes i birbuçuk yaşında -aşırı emmeye düştüğü için- Emin i de kendi isteğiyle onüç aylıkken kesmek zorunda kaldım.Ben kendimi psikolojik olarak daha böyle bir şeye hazırlamamıştım.Şu an emmemesinden kaynaklanan acılarım var.

Hasta olduğu geceler uyumadığından mı desem,yoksa emmek için kalkmadığından mı desem,bu gece 22.30 da yatan Emin sabah 5.00 de uyanabildi.Emmemesine üzülürken böyle deliksiz uyumak çok hoşuma gitti.Kalktı,suyunu içti ve hiç ağlamadan geri uyudu.Emin bu durumu çoktan kabullenmiş herhalde ama ben kendimi henüz alıştıramadım.

Tüm blog aleminin kandili mübarek olsun.

16 Temmuz 2008 Çarşamba

KPSS ye Çalıştığımı da KİM Söyledi? !!!

Çalışamıyorum.Daha doğrusu çalışmama izin verilmiyor...:-(
Ne zaman kitabımı elime alsam Enes geliyor:

-"Anne yine mi ders çalışacaksın?Hep ders,hep ders...(?)"

Emin geliyor.Konuşamadığı için kitabı çekip atıyor ya da kapatıyor.Geçen gün sayfasını yırttı.Kitap benim olsa neyse...Arkadaşın kitabı...

Bu zorluklara rağmen Türkçe konularını bitirdim.Matematiği çok seviyordum ama çoğu konuyu unutmuşum.10 yıldır uzağım bu konulara...Hayal meyal hatırlıyorum.Tarih ,coğrafya,geometri ve genel kültür beni bekliyor.

Zaten çocuklar izin vermiyor ders çalışmama...Ben de gezmelere devam.Tabi ki iki çocukla tek başıma gezmek kolay olmadığından Pazar günlerini iple çekiyorum.Her Pazar bir yerler buluyorum gezmek için.







GEZİ FASLI 1.BÖLÜM

Öncelikle bu Pazar :İzmit DERİNCE HARİKALAR SAHİLİ...


Sabah 11.30 da yola çıktık.Biz Üsküdar dan 45 dakikada en fazla 1 saatte vardık Derince ye.Güneşin tam tepede olması dışında herşey çok güzeldi.Kaydıraklar güneşten öyle ısınmış ki...İlk binişte Enes "yandım.yandım" diye bağırdı.Sonra da kaydıraklara binmek istemedi yanma korkusuyla...






Kuzeniyle birlikte çok güzel vakit geçirdi Enes..."Kuzeniyle yapamaz,onsuz da olamaz." hesabı hep birlikte gezip tozdular.Parkın tadını çıkardılar.




Emin de değişik yere geldiğinin farkında...Olan biteni anlamaya çalıştı.Salıncakta sallandı,kaydıraktan kaydı.Genelde de bebek arabasında etrafı gezdi.























Ne bakıyon!!!Tanıyamadın mı...:)))





Harikalar Sahili adı gibi harikaydı.Görmeyen arkadaşlara tavsiye edilir.Biz burayı gezdikten sonra hazır bu kadar yol katedip gelmişiz bari Sapanca Gölü nü de görmeden gitmeyelim dedik ve kendimizi Sapancanın hırçın sularında bulduk.





Hava hem sıcak hem de rüzgarlıydı.Onun için göle giremedi çocuklar ama Enes göle girmekten çok taş atma meraklısı olduğu için hemen taş aramaya ve göle atmaya başladı.




Sapanca nın Efesi....)))

Benim hayalimde, Sapanca Gölü nün etrafı ağaçlık,sahil boyunca yürüyüş ve piknik yapılabilen bir yer hayali vardı.Ama sahil olur da onun etrafı çevrilmez mi?Yok cafe,yok çay bahçesi,yok bar,yok plaj...Ne istersen var ama ücretsiz, çevrelenmemiş ve hayal ettiğim gibi bir yer yoktu.Biraz etrafı gezdikten sonra çok da acıkmıştık ve bir alabalık tesisine gittik.Çocuklar için uygun yer arıyorduk.İnsanın çocuğu olduktan sonra kendi için değil hep çocuklar için düşünüyor,çocuklar için yaşıyor.





Alabalık tesisinden manzaralar...





Enes için ufak bir su birikintisi yetiyor.Orada da buldu istediği gibi bir yer ve hemen taş atmaya başladı.




Parkta eğlendi.Emin de abisini seyretti.vee...Güzel bir gün daha böyle sona erdi.Geriye fotolardaki görüntüler kaldı.Eve vardığımızda saat 21.30 du.Biz yorgunluktan nereye düşüp yatıcağımızı şaşırmışken bizim çocuklar hiç yorulmamış gibi karşımızda duruyorlardı.




GEZİ FASLI 2.BÖLÜM


Sıkılanlar bu bölümü daha sonra okusun...





Bir önceki hafta Pazar da Kuleli deydik.Sahilde oturup canım İstanbul un güzelliklerini izledik.Enes burada da denize taş atma derdindeydi.
Emin de açık havada deniz manzarası eşliğinde uyuma keyfi yaptı.O seste evdekinden iyi uyudu.
Memleketimden deniz manzaraları...
Ayrılık vakti geldiğinde ay çoktan yolumuzu aydınlatmaya başlamıştı.

Bu hafta iki tane,haftaya iki tane toplam Temmuz ayı içerisinde 5 tane düğün var.Bunlara da katıldığımı düşünürsek ben kitap yüzü açamayacağım demektir.

NOT:Bu yazıyı dün(Çarşamba) saat 8.30 yazmaya başladım.Bugün 12.55 de bitirebildim.UFF UFF !!! Ne zaman bilgisayar başına otursam birbirlerini yiyorlar,ne zaman ders çalışmak istesem birbirlerini ve beni yiyorlar.Hiç kendime ait vaktim olmayacak mı?Ya da rahat,ağlama ve kavga olmadan bişeyler yapamayacak mıyım?